Yılport Samsunspor’un deneyimli çalıştırıcısı Hüseyin Eroğlu, HedefHalk Gazetesi Spor Müdürü Davut Aktaş’ın sorularını yanıtladı.
* Antrenmanlar devam ediyor. Futbolcular yaşanan deprem felaketinin şokunu atlatabildi mi? Bu konuda sizin izlenimleriniz nedir?
Ülkemizdeki deprem felaketleri, felaketleri diyorum çünkü yeni sarsıntılar can almaya devam ediyor, kolay kolay unutulacak gibi değil. 11 ilde insanlarımızın, canlılarımızın yaşadığı dram ve travmatik ortamları biz izlerken bile içimize kapanıyor, hayatı sorguluyoruz. Teknik heyetimizle birlikte takımımızın yaşananlardan etkilenmemesi zor. Sonuçta insanız, duygularımız var, arkadaşlarımız, dostlarımız o bölgede. Ekip olarak ilk şokları atlattık ama etkileri sürüyor. Bunu oyuncuların yüzlerinden anlayabiliyoruz. Biz de tempomuzu bu yaşanan duygusal gidiş-gelişlere göre hazırladık. Antrenman şekillerimizi değiştirdik, daha moral ve eğlenceye dayalı çalışmalar yaptık. Hepsiyle konuşuyoruz. Artık yavaş yavaş konsantrasyonumuzu lige doğru çevirdik. Depremzedeler yararına maçlar oynuyoruz, arkadaşlığı, takımdaşlığı pekiştiriyoruz. Genel anlamda bir sorunumuz gözükmüyor. İlk maçımıza kadar fiziken ve mental olarak hazır duruma geliriz.
* Sakat oyuncularda son durum nedir?
Yusuf Emre, Mücahit, Berk, Harris ve Soner Aydoğdu'nun sakatlıkları vardı. Yurt dışında tedavilerini yaptırdılar, tesislerimizde de süreç devam etti. İlk antrenmanlarına çıktılar ve hazırlık maçlarının ardından daha iyi konuma geleceklerini düşünüyoruz. Barış Alıcı’nın küçük bir sakatlığı oldu. Sağlık ekibimiz hemen gerekli önlemleri aldı. Maç gününe kadar yetişeceğini umuyoruz. Fiziksel eksiği olan oyuncularımızın hazırlanan özel antrenman programlarıyla çok iyi duruma gelmelerini sağlıyoruz. Çünkü kalan 12 maçlık süreçte her oyuncuya ihtiyacımız olacak.
* Transfer çalışmaları istediğiniz gibi sonuçlandı mı?
Daha önce de belirtmiştim, devre arası yapılan takviyeler bazen büyük sıkıntılar yaşamanıza neden olabilir. Bu nedenle takımın yapısına uygun, karakterli oyuncuların seçimi önemlidir. Başkanımız Yüksel Yıldırım ve icra kurulumuzun önemli çaba ve çalışmalarıyla eksiklerimizin giderilmesi anlamında çok verimli takviyeler yaptık. Alternatifli, hedefi olan ve başarıyı çok isteyen bir takım haline geldik. Antrenmanda rekabet üst düzeye çıktı. Herkes artık forma savaşında, antrenman temposu ve kalitesi çok yükseldi. Amacımız bunu sahaya yansıtmak. Aramıza yeni katılan oyuncular hemen hemen uyum sorunu yaşamadı. Taktiksel anlamda da maç gününe kadar bir uyum sorunumuz olmayacaktır.
* Sahamızda oynayacağımız Çaykur Rizespor maçı için neler söylersiniz?
Mart ayında birbirinden önemli yedi maç yapacağız ve startı Çaykur Rizespor ile vereceğiz. Kadro anlamında 10-11 oyuncu transfer ettiler. İyi bir takım. Rakiplere her zaman saygımız var. Ama iç sahada kayıp yaşamak istemiyoruz. Taraftarımızın, şampiyonluğu çok isteyen ve Süper Lig’i hak eden Samsun halkının stadımızı doldurup, vereceği büyük destekle galip geleceğimizi düşünüyorum. Saha içinde zaten teknik ekip ve oyuncular en iyi şekilde mücadele edecek. samsunspor güçlüdür, rakipleri de bunu çok iyi bilir. Oyun gücümüzü geçmiş maçlarda herkes gördü. Lige verilen aranın ardından 3 puan almak, yola lider olarak devam etmek çok değerli. Biz inançlıyız, şehir olarak da kenetlenirsek, ülkede bambaşka bir futbol kültürü yaratacağımıza inanıyoruz.
* Başkan Yıldırım, “Bodrumspor maçında sahamızda tur atmak istiyoruz” dedi. Başkanın bu açıklaması için sizin görüşleriniz nelerdir?
Başkanımız Yüksel Yıldırım ve İcra Kurulu Başkanımız Veysel Bilen ile Eylül ayı sonunda yaptığımız transfer görüşmesinin en önemli kelimeleriydi ‘Şampiyonluk ve Süper Lig.’
Bizler de bu hedeflere varmayı çok istediğimiz ve yapabileceğimizi bildiğimiz için görev aldık. Ancak Başkan Yıldırım inanın herkesten çok istiyor. Ondaki heyecanı ve tutkuyu görünce gerisi önemsiz kalıyor. Samsunspor halkına ve başkanımıza bu sevinci yaşattıracağız. Bu Bodrumspor maçı mı olur, daha önce mi bilemem? Her maçın ayrı hikayesi olacak. Şampiyonluk bir sonuç, biz de sonuca giden yolda tek tek sorunları çözüp, iyi odaklanıp, hikayeyi mutlu sonla bitireceğiz. Sözümüz söz.
Özel Röportaj: Davut AKTAŞ
* Antrenmanlar devam ediyor. Futbolcular yaşanan deprem felaketinin şokunu atlatabildi mi? Bu konuda sizin izlenimleriniz nedir?
Ülkemizdeki deprem felaketleri, felaketleri diyorum çünkü yeni sarsıntılar can almaya devam ediyor, kolay kolay unutulacak gibi değil. 11 ilde insanlarımızın, canlılarımızın yaşadığı dram ve travmatik ortamları biz izlerken bile içimize kapanıyor, hayatı sorguluyoruz. Teknik heyetimizle birlikte takımımızın yaşananlardan etkilenmemesi zor. Sonuçta insanız, duygularımız var, arkadaşlarımız, dostlarımız o bölgede. Ekip olarak ilk şokları atlattık ama etkileri sürüyor. Bunu oyuncuların yüzlerinden anlayabiliyoruz. Biz de tempomuzu bu yaşanan duygusal gidiş-gelişlere göre hazırladık. Antrenman şekillerimizi değiştirdik, daha moral ve eğlenceye dayalı çalışmalar yaptık. Hepsiyle konuşuyoruz. Artık yavaş yavaş konsantrasyonumuzu lige doğru çevirdik. Depremzedeler yararına maçlar oynuyoruz, arkadaşlığı, takımdaşlığı pekiştiriyoruz. Genel anlamda bir sorunumuz gözükmüyor. İlk maçımıza kadar fiziken ve mental olarak hazır duruma geliriz.
* Sakat oyuncularda son durum nedir?
Yusuf Emre, Mücahit, Berk, Harris ve Soner Aydoğdu'nun sakatlıkları vardı. Yurt dışında tedavilerini yaptırdılar, tesislerimizde de süreç devam etti. İlk antrenmanlarına çıktılar ve hazırlık maçlarının ardından daha iyi konuma geleceklerini düşünüyoruz. Barış Alıcı’nın küçük bir sakatlığı oldu. Sağlık ekibimiz hemen gerekli önlemleri aldı. Maç gününe kadar yetişeceğini umuyoruz. Fiziksel eksiği olan oyuncularımızın hazırlanan özel antrenman programlarıyla çok iyi duruma gelmelerini sağlıyoruz. Çünkü kalan 12 maçlık süreçte her oyuncuya ihtiyacımız olacak.
* Transfer çalışmaları istediğiniz gibi sonuçlandı mı?
Daha önce de belirtmiştim, devre arası yapılan takviyeler bazen büyük sıkıntılar yaşamanıza neden olabilir. Bu nedenle takımın yapısına uygun, karakterli oyuncuların seçimi önemlidir. Başkanımız Yüksel Yıldırım ve icra kurulumuzun önemli çaba ve çalışmalarıyla eksiklerimizin giderilmesi anlamında çok verimli takviyeler yaptık. Alternatifli, hedefi olan ve başarıyı çok isteyen bir takım haline geldik. Antrenmanda rekabet üst düzeye çıktı. Herkes artık forma savaşında, antrenman temposu ve kalitesi çok yükseldi. Amacımız bunu sahaya yansıtmak. Aramıza yeni katılan oyuncular hemen hemen uyum sorunu yaşamadı. Taktiksel anlamda da maç gününe kadar bir uyum sorunumuz olmayacaktır.
* Sahamızda oynayacağımız Çaykur Rizespor maçı için neler söylersiniz?
Mart ayında birbirinden önemli yedi maç yapacağız ve startı Çaykur Rizespor ile vereceğiz. Kadro anlamında 10-11 oyuncu transfer ettiler. İyi bir takım. Rakiplere her zaman saygımız var. Ama iç sahada kayıp yaşamak istemiyoruz. Taraftarımızın, şampiyonluğu çok isteyen ve Süper Lig’i hak eden Samsun halkının stadımızı doldurup, vereceği büyük destekle galip geleceğimizi düşünüyorum. Saha içinde zaten teknik ekip ve oyuncular en iyi şekilde mücadele edecek. samsunspor güçlüdür, rakipleri de bunu çok iyi bilir. Oyun gücümüzü geçmiş maçlarda herkes gördü. Lige verilen aranın ardından 3 puan almak, yola lider olarak devam etmek çok değerli. Biz inançlıyız, şehir olarak da kenetlenirsek, ülkede bambaşka bir futbol kültürü yaratacağımıza inanıyoruz.
* Başkan Yıldırım, “Bodrumspor maçında sahamızda tur atmak istiyoruz” dedi. Başkanın bu açıklaması için sizin görüşleriniz nelerdir?
Başkanımız Yüksel Yıldırım ve İcra Kurulu Başkanımız Veysel Bilen ile Eylül ayı sonunda yaptığımız transfer görüşmesinin en önemli kelimeleriydi ‘Şampiyonluk ve Süper Lig.’
Bizler de bu hedeflere varmayı çok istediğimiz ve yapabileceğimizi bildiğimiz için görev aldık. Ancak Başkan Yıldırım inanın herkesten çok istiyor. Ondaki heyecanı ve tutkuyu görünce gerisi önemsiz kalıyor. Samsunspor halkına ve başkanımıza bu sevinci yaşattıracağız. Bu Bodrumspor maçı mı olur, daha önce mi bilemem? Her maçın ayrı hikayesi olacak. Şampiyonluk bir sonuç, biz de sonuca giden yolda tek tek sorunları çözüp, iyi odaklanıp, hikayeyi mutlu sonla bitireceğiz. Sözümüz söz.
Özel Röportaj: Davut AKTAŞ